1numara.org
TikTok Beğeni Hilesi

Kaplumbağalar da Uçar Filmi !

Filmi izlemeden önce, isminin nereden geldiğini merak ederek ufak bir araştırma yaptım. Uçamayan kaplumbağaların çok istediklerinde uçabildiklerine inanılan eski bir Kürt inancıymış bu. Kaplumbağalar da Uçar filminde, çocuklar en önemli haklarından biri olan eğitim hakkından mahrum kaldıklarını görmekteyiz. Çocuklar oyun oynama çağında savaşın her türlü karanlık yüzünü görüp, zor koşullarda mayın topladıkları yetmezmiş gibi özgürlüklerinden de mahrum kalmaktadırlar. Filmin başlangıç sahnelerinde Agrin’in sırtında taşıdığı çocuğu onun kardeşi sanmıştım. Fakat izledikçe anladım ki Agrin’in tecavüz sonucu doğurmak zorunda kaldığı kendi çocuğuymuş. Film, tam bu noktada yutkunamamanızı sağlıyor.

Kırmızı Balık Sembolü İyiliğin Doğuşu ve İyiliği Simgeliyor

Kaplumbağalar da Uçar

Kaplumbağalar da Uçar filminde bir diğer öne çıkan çocuk karakter ise Satellite yani Uydu lakaplı Soran. Gerçeklerin farkına varana dek Amerika hayranı olan ve diğer mülteci çocukların lider olarak kabul ettiği 13 yaşlarındaki bir çocuk. Filmdeki diğer bir sahne ise Agrin’e aşık olan Soran, duyduğu aşkı gösterebilmek için, daha önce başka çocukların ölümüne sebep olan nehre dalıp o kırmızı balıkları bulmak ve Agrin’e sunmak ister. Kırmızı balık sembolü ise yönetmenin kullanmış olduğu yeniden doğuşu ve iyiliği simgeleyen kültürel bir semboldür. Filmin bir diğer sahnesinde ise, Soran, bu acımasız şartlar içinde topladıkları mayınları bir satıcıya satmaya çalışır.

Kaplumbağalar da Uçar Filminde Savaşın Acımasız Yüzünün Çocuklara Etkisi…

Pazarlık yaptığı sırada tüm gerçeği satıcının yüzüne şu sözlerle vurur: “Bu mayınları, Birleşmiş Milletler’e 2200 Dolara satıyorsun ama bize yalnızca 22 Dinar veriyorsun.” Burada söylenmiş söz filmin kilit noktasıdır ve seyircinin içini acıtır. Filmin en duygusal sahnesi Agrin’in Riga’yı bir ağaca bağlayarak uçurumdan atlamasıydı bence. Bahman Ghobadi filmde, sosyal gerçekliği işlemesi nedeniyle, insan hakları ihlallerinde, yüzleşme ve farkındalık yaratmak bakımından çok önemli noktalara değinmiştir. Filmin vermek istediği mesaj; savaşın yalanlarla dolu ve acımasız yüzünün başta çocukların ve masum tüm insanların hayatını mahvettiğidir. Hayatları ellerinden alınan çocuklar yaşıtları gibi hayat sürdürememektedir. Bu da savaşa maruz bırakılan sivil halkın etkilerini oldukça iyi yansıtmış oluyor.

Yorum yapın